8 Haziran 2009 Pazartesi

Marmara Et Lokantası


Esnaf olmanın güzel yanı bulunduğunuz çevredeki güzel ve ucuz yemek lokantaları hakkında ister istemez bilginiz oluyor olmasıdır. Üstelik benim gibi yemek yemeyi çok seven, yemek yerken kendinden geçen, yediği yemek hakkında saatlerce muhabbet edebilen biriyseniz, sabah uyanır uyanmaz yiyeceğiniz yemeklerin planını yapmaya başlarsınız. Ben de bu planlar dahilinde ve plansız anlık açlık krizleri-bitmeyen ekonomik krizler sonucu Kadıköy’de bulduğum, az parayla ve güzel yemekle karın doyurulabilecek mekanları kalemim döndüğünce yazacağım.

Sabah kalktığımda en doğal içgüdüm olan açlıkla ve “yazmadan önce bir kere daha yiyeyim ki objektif olayım” gazını da yanıma alarak Marmara Et Lokantası’na gittim. Marmara Et Lokantası, Moda caddesinde, eski As Sineması’nın (ne yazık ki şimdi yerinde pahalı bir kilo verme [verememe] salonu var) yanında. Otuz yıldır hizmet veren Marmara Et Lokantası’nın en büyük özelliği, fiyatlarının çok uygun olup yemeklerinin gayet leziz olması. Zaten bu yüzden hangi gün giderseniz gidin, seyyar satıcıların, piyangocuların, küçük esnafın, gemicilerin, ev yemeği özlemi çeken üniversite öğrencilerinin ve Kadıköy’ü uzun zamandır bilenlerin buluştuğu bir yerde olduğunuzu hissedeceksiniz. Mesela beni Marmara’ya ilk götüren, çocukluğunda Akmar pasajı önünde çok zaman geçirmiş (gençlerin şimdiki modası Reks Sineması’nın önü) bir arkadaşım.

Yemekleri ve fiyatlarının dışında, çalışanlarının müşteri kazanmak için rol yapmadıklarının gözlerinden okunması, Marmara’yı gerçek bir esnaf lokantası kılıyor. Her gittiğimde her garsonun “hoşgeldin” diye içten bir şekilde hitabı ve benim sevdiğimi bilerek bir-iki parça kepek ekmeği ben istemeden getirmeleri, bunun yalnızca küçük bir örneği.

Marmara'nın yemekleri zaten güzel. Taze çıkmış yemeği sıcak sıcak yemek için en iyi saatse, öğlen 12 ile 2 arası.

Bu sabaha dönelim. Gittiğimde saat daha 10 bile olmamasına rağmen yemekler çıkmaya başlamıştı. Yeşil mercimekle ilk görüşte anlaştık ve öncelikle onu istedim. Mercimek gayet güzeldi ve tuz ilavesi ya da benzeri bir uğraşa gerek duymadan afiyetle yedim. Oldum olası fast-foodcuların yağlı, tatsız tuzsuz, simetrik patatesini sevmeyen ben, ev yapımı patates kızartmalarını gördüğümde “Et yemeklerinin yanına koymak için mi yaptınız?” diye sorup da dükkan sahibinden sadece patates de yiyebileceğimin onayını alınca, zevke geldim ve yarım porsiyon da patates istedim. Bu onayı ondan alma sebebim, bir defasında patates için niyetlendiğimde, eşinin‘’Et yemeklerinin yanına koyuyoruz’’ demesine rağmen kendisinin benim patatesle buluşmam yönünde tavır göstermiş olduğunu unutmamam.

Marmara’ya her gelişimde ya da dükkana Marmara’dan her yemek sipariş edişimde olduğu gibi, karnım doydu ve 3 lira vererek ev yemekleri yemiş oldum. (Hemen yanda kilo vermek için günlük 10 lira civarı para veren insanlar için de soğuk su içmeyi unutmadım!)

Marmara’da sebze yemekleri 2,5 ila 3 lira, pilavlar-kuru fasulye-çorbalar-tatlılar 1,5 ila 2 lira, et yemekleri de 3,5 ila 5,5 lira arası; ayrıca her yemeği az porsiyon istemeniz mümkün. Benim size tavsiyem saat 12 ile 2 arasında yemeyi tercih etmeniz, çünkü yeni çıkmış yemeğin keyfi başkadır. Bulgur pilavı, mercimek, pazı, ıspanak, brokoli, sebzeli ve yufkalı tavuk her yediğimde tekrar mest olduğum başlıca yiyecekler. Otuz yıllık geleneğini bozmazsa Marmara Et Lokantası, fast-food kültüründen sıkılan ve günde bazen bir defa yiyebildiği yemeği ucuza ve güzel bir yerde yemek isteyen Kadıköylüler için vazgeçilmez olmaya devam edecek.

1 yorum:

  1. Osman Yücel Demirsoy da Marmara Et Lokantası hakkında bir "Huysuz Gurme" yazısı yazdı: http://kadikoygurme.blogspot.com/2009/06/marmara-et-lokantasna-ek.html

    YanıtlaSil