4 Mart 2010 Perşembe

İnsan boyu etli ekmek: "Etliekmekcim"

“Etliekmekcim”, Kadıköy Çarşı’nın içinde sayılabilecek bir yerde gayet yakın bir zamanda açıldı. Yanlış hatırlıyor olabilirim ama yaz aylarıydı sanırım. O gün bugündür gideceğim, oraya uğrayıp yiyen arkadaşlarım oldu, bana da tavsiye ettiler, ama kısmet bugüneymiş. Eh, her işte bir hayır vardır, hiç olmazsa zamanla oturmuş bir yere gitmiş olduk biz de.

Etliekmekcim, Konya usulü “insan boyu” pidesiyle meşhur. Lokantanın vitrininde insan boyu vurgusu bolca var zaten. Hiçbir şey olmasa bile sırf bu, insanın ilgisini çekmeye yeter, değil mi? Daha önce Etliekmekcim’de yemiş tanıdıkların da ilk vurgusu pidenin büyüklüğü üzerine oluyordu haliyle.

“İnsan boyu”, eğer pigmeleri ortalama insan boyunun temsilcileri saymıyorsanız, mübalağalı bir tabir tabii. Ama teşbihte hata olmaz; pideler 1,20-1,30 m civarı bir boya sahipler gerçekten de. Kalınlığı da 12-13 cm var. Gözünüzün önüne getirin artık.

Etliekmekcim’in geniş, ferah bir salonu var. Orta halli kebapçı lokantalarını düşünün, o dekorasyonu biraz daha cıvıl cıvıl yapmışlar, biraz modifiye etmişler, diyelim. Kış soğuğu geçer gibi olduğundan, dışarı da atmışlar iki üç masa.

Etliekmekcim'in yazılmasından çok sonra çekildi bu fotoğraf. Ama "krize karşı indirim" kampanyaları halen devam ediyor. Kriz geçmediğine göre gayet yerinde bir durum.

Ben gittiğimde ne öğlen ne de akşam yemeği saatiydi, tam arası olduğundan dükkanda da benimle birlikte üç müşteri vardı. Oturduk, söyledik etli ekmeğimizi, yanına da yayık ayran… Çalışan arkadaş “Pideyi tabağa böleyim mi, yoksa olduğu gibi mi servis edelim?” diye sorunca, haliyle, “nasıl yemek gerekirse öyle yiyelim, görelim bir pideyi, bütün getirin” dedim. Fazla beklemeden geldi pide. Oturduğum dört kişilik masanın ortasına, peçetelikleri yükselti olarak kullanıp, daha çok kitaplık rafına benzeyen “tabağında” getirdiler etli ekmeği. Pide, boyundan da tahmin edeceğiniz gibi, boylu boyunca kapladı masayı. O masaya dört kişi oturup da hepimiz etli ekmeği bütün istesek, yeme kısmı bolca akrobatik hareket gerektirecekti muhtemelen.

Etli ekmeğin yanında közde pişmiş iki dilim patates ve bir közlenmiş biber veriyorlar. Önümdeki menüyü (ve dükkanda pek çok yere asılmış yazıları) düzgün okumadığımdan, “Yahu iki dilim domates falan da koysanız yanına…” diyordum ki, servisteki arkadaş “Açık büfe salatamızdan ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz, beyefendi” diye lafı ağzıma tıktı. İyi de etti. Ama keşke ben pideyi beklerken uyarsaydı beni de, salata tabağını dolduracağız derken, etli ekmeğimiz masada yalnız başına soğumaya kalmasaydı!

Neyse, aldık salata tabağımızı, ayran zaten masada; sıra, etli ekmeği Konyalı ustalarımızın tavsiye ettikleri gibi, elle bölerek yemekte. Etli ekmek, dana kıyma harcının Etliekmekcim’in Konya’ya has un karışımından hazırladığı ince hamurun üzerine yayılıp bunun odun fırınında pişirilmesiyle yapılıyor. Son olarak da üstüne tereyağı sürülüyor. Sahiden de incecik ve çıtır çıtır olmuş pide hamurunun üstünde hiç de azımsanmayacak orandaki kıymasıyla gayet lezzetli bir pide. Şekli şemaili zaten insanın iştahını açıyor, tadı da bu açılan iştahı hakkıyla doyurmaya yetiyor.


Efendim, etli ekmeğin hasının yağı damlarmış yerken. Burada olmadı o. Halbuki etli ekmeğin tadı da gayet güzel. Düşündüm, aklıma tek sebep geldi: Etliekmekcim, Konya’nın etli ekmeğinin tadını, İstanbul için biraz hafifletmiş bence. Zaten koyun eti yerine de dana eti kullanmışlar. Muhtemelen orijinalini aynen yapsalar, kentli midelere ağır gelirdi. Tadını da modifiye etmişler yani. Bence iyi de etmişler. O kadar yağlı etli ekmeği, hele bir de koyun etiyle yapılsaydı, yemeyi hiç gözüm kesmezdi şahsen. Ya da yeseydim bile, oturduğum yerden bir iki saat kalkamazdım muhtemelen! En azından bir iki soda, peşi sıra da üç dört bardak çay içmeden!..

Bu şekilde servis edilmesinin daha iyi olmasının bir nedeni de, pidenin hamuru çok ince olduğundan tabakta üst üste konduğunda hamurlaşma ihtimali imiş. Doğrusunu yapmışız yani. Ama böyle de çok uzun olduğundan, hızlı yemezseniz, pidenin sonu soğuyor! Bir nevi, dört lahmacunu önünüze yayıp yediğinizi düşünün. (Merak etmeyin, hamuru ince olduğundan, dört lahmacun yemiş gibi olmuyorsunuz.) Ama önünüzde uzanmış yatan pide, zaten sizi hızlı yemeye yeterince teşvik ediyor!

Telefon numarası bir hayli açık oldu, değil mi?

Etliekmekcim’de benim yediğim etli ekmek dışında, aynı boyda dört pide daha var. “Mevlana”, dana kıyma harcına peynir karıştırarak; “Bıçak Arası”, satır kıymayı biraz daha kuşbaşı kıvamında bırakarak (anladığım kadarıyla en iyi tarifi bu); “Alaaddin” de, bu minik kuşbaşılı pideye peynir katarak hazırlanıyor. Son olarak, “Börek” tabir ettikleri, tercihinize göre peynirli, patatesli, ıspanaklı, semizotlu ve yoğurtlu pideleri var. Peynirli pidenin peynir karışımının içinde tereyağlı bez tulumun olduğunu vurgulayayım; yani özel bir peynirle yapıyorlar. Ben bir dahaki gidişimde Bıçak Arası ya da Alaaddin’i denemeye niyetliyim.

Salatanızı siz zevkinize göre hazırladığınız için sorun yok zaten. Nasıl isterseniz öyle yapın. Yayık ayran benim çok hoşuma gitmedi. Belki fazla müşteri olmadığından biraz beklemiş bir ayrandı, belki de yine aynı sebepten soğutucusunu açmamışlardı da sıcakçaydı, tam emin değilim. Kesin karar vermek için bir daha denemek lazım.

Masa boyunca uzanan etli ekmeğimiz 9 lira. Hem tadı hem de doyuruculuğu itibariyle gayet uygun bir fiyat. Kesinlikle değer. Etiekmekcim, yeni açıldığı zaman da uygun fiyatlara sahipti, demek ki açılış promosyonu minvalinde düşük fiyattan verip sonradan fiyat bindiren yerlerden değilmiş, ne güzel! Mevlana ve Börekler de 9 lira; Bıçak Arası ve Alaaddin ise 10 lira. Bu arada, özellikle vurgulayayım, “bu boyda pide, iki kişi oturur yeriz” deyip de oturmayın, zira etli ekmek tek kişiyi doyurur. İnce hamurun sonucu. Ayran 2 lira. Açık büfe salatanın ilk tabağı ücretsiz; ikinci tabak almak isterseniz 3 lira veriyorsunuz.

Etliekmekcim’in diğer yemeklerini en azından fiyatlarıyla analım, yemedik çünkü. Konya fırın kebabı (14 TL), fırın kaşarlı güveç (12 TL), tavuk baget kebap (10 TL), fırın sac tava (12 TL); bunların hepsinin yanında açık büfe salatanızı alabiliyorsunuz. 12 liralık karışık ızgara da, salatanın yanında cacık ve ezme ikramıyla ilgi çekici görünüyor. Artık, cebinizin ve keyfinizin durumuna göre deneyip denememek size kalmış. Tereyağlı közleme tabağı (3 lira), fırında köy peyniri kızartması (5 TL) gibi daha pek çok çeşit, çorbalar, su börekleri, tatlılar da var. Ayrıntılar için müracaat Etliekmekcim’e diye kesip bu kısmı uzatmayayım. Ama bir dahaki gidişimde, cebim uygun olursa, Hatay’ın kral künefesini deneyeceğimi de söyleyeyim. Güzel yapacaklarmış gibi bir his var içimde. (Hisler girdi işin içine, ilginç bir lokanta yazısı olmaya başladı!)

Etliekmekcim’in, daha çok küresel fast-food şirketlerinde gördüğümüz türden bir promosyonu var ki ilgimi çekti. “Çocuk Menüsü”nde küçük etli ekmek (“midi” diyorlar), ayran, salata falan var, yanında da çocuğun seçtiği bir oyuncak hediye! Pembe panter, ayı, Tazmanya canavarı bebekleri falan… Hepsini de lokantanın ortasına dizmişler, çok sevimli bir görüntü olmuş! Bilmiyorum satışları etkiliyor mudur, ama en azından görüntü olarak gayet hoş bir kampanya.

Yedik, içtik, gözlemledik, acelemiz olduğundan çay ikramı teklifini geri çevirdik, afiyetle kalktık. Karnımızı keyifle doyuran etli ekmek artı ayrana 11 lira verdiğimiz için de mutlu kalktık.

“Nerede bu Etliekmekcim?” derseniz, Kadıköy Çarşısı’nın orada Kethuda Çarşı Camii’ni bulun, yanındaki sokaktan düz ilerleyin. Oranın ismi Moda Caddesi’dir, ama ben oralarda hiçbir yeri Moda Caddesi diyerek bulmadım! Olmadı, telefonunu verelim, arar, sorarsınız: (0216) 346 14 88.